Skip to main content
Cercle d’Orient hayata dönüyor

Cercle d’Orient hayata dönüyor…

Ülkemiz sivil mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan ve 1. derecede tarihi eser olarak tescillenen Cercle d’Orient binası, Koruma Kurulu’nun onayı ve denetimleriyle gerçekleştirilen dünya standartlarında bir restorasyon kalitesiyle eski ihtişamına yeniden kavuştu. İstanbul’a Büyükada Rum Yetimhanesi, Tokatlıyan Oteli, Osmanlı Bankası Genel Müdürlük Binası, Pera Palas Oteli, Decugis Evi ve daha nice özel yapıyı armağan eden efsane Mimar Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan Cercle d’Orient, şehrin geleceğinde yeniden söz sahibi oluyor…

(Değişimi görmek için fotoğraflar üzerindeki çubuğu kaydırabilirsiniz.)



İstanbul’un tarihi ve kültürel hafızasının en önemli tanıklarından biri olan, Cercle d’Orient diğer adıyla Serkl Doryan, 1833-1918 yılları arasında yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile ilişkilerinde de rol oynamış Abraham Paşa tarafından yaptırıldı. Mimarlığını, İstanbul’a çok önemli eserler kazandıran, yapıtlarında Osmanlı kültürü ile Batı’nın değerlerini birleştiren Osmanlı vatandaşı Mimar Alexandre Vallaury üstlendi.



1883’te törenle açılan İstiklal Caddesi’nin bu en geniş cepheli binası, yıllarca Osmanlı önde gelenlerine ev sahipliği yaptı. Binanın mülkiyeti zamanla el değiştirse de işlevi değişmedi. Yıllar içinde, farklı alanlarda hizmet veren dükkânları ve İstanbul’un en şık mağazaları, seçkin terzileriyle, Beyoğlu’nda ticaret ve alışverişin en önemli merkezlerinden biri oldu.




Cercle d’Orient binasının arkasındaki bahçenin bir bölümü, binaya gelenlerin fayton arabalarının park yeri olarak kullanıldı. Ardından tekerlekli paten pisti olarak değerlendirilen alanın geri kalanında ise binicilik, buz pateni, hatta hokey gibi etkinlikler düzenlendi. Zamanla, mali nedenlerle Cercle d’Orient’tan ayrılan arka bahçede, Cercle d’Orient’tan bağımsız bir yapı adası inşa edildi. Melek (Emek) ve Opera (İpek) sinemaları da, 1924 yılında, Cercle d’Orient binasında değil, bu yapı adasında yer aldı.




1983’te çıkan yangından büyük zarar gören Cercle d’Orient binası için, bu yangının ardından terk edilmişlik günleri başladı. Tarihe tanıklık eden bu değerli bina, zaman içinde tahrip oldu, çatısı çöktü, evsizlere barınak oldu ve İstanbul’un en değerli binalarından biri bu şekilde kaderine terk edildi. Taki ki Grand Pera Projesi kapsamında yeniden gündeme gelene kadar…




Koruma Kurulu’nun onayı ve denetimleriyle gerçekleştirilen, Topkapı Müzesi’nin restorasyonunda da görev alan uzman bir ekip tarafından uygulanan dünya standartlarında bir restorasyon çalışmasıyla tepeden tırnağa yenilenen Cercle d’Orient, “Valori Usta”nın emeğine saygı içinde, aslına en yakın haliyle ziyaretçilerle buluşuyor.



Gotik rozetleri, yivli sütunları, kusursuz işlemeleriyle başlı başına bir sanat eseri olan ve yakında tıpkı geçmişte olduğu gibi yaşamın tüm renklerini yeniden Beyoğlu’na taşıyan Cercle d’Orient’in zarif süslemeleri, gün ışığına çoktan çıktı.




Bilgi, uzmanlık ve ciddi bir sermaye gerektiren restorasyon çalışmasını üstlenerek bu değerli yapının yeniden hayata dönmesine katkıda bulunabildiğimiz için biz çok mutlu ve heyecanlıyız. Sizi de bu heyecanımıza ortak olmaya davet ediyoruz.